Osteoporoz, en yaygın metabolik kemik hastalığıdır. Ayrıca, iskelet sistemindeki değişiklikler genç yaşta görünmeye başlamıştır. Ancak osteoporoz, önlenebilecek bir hastalıktır. Tek şart önlemenin erken uygulanmasıdır.
Osteoporoz, uygun beslenme ve fiziksel aktiviteye özen gösterilerek etkili bir şekilde önlenebilir. Ancak, önlemenin etkili olabilmesi için çocukluğundan itibaren uygulanmalıdır. Yaşamın ilk 20 yılında, vücut kemik kütlesinin% 90’ını üretir. Çocukluk ve ergenlik, bu osteoporozun önlenmesinde en önemli dönemdir. 30 yaşına ulaştıktan sonra önleme etkili olmaz, çünkü kemik kütlesi zaten azalır.
Osteoporozun en büyük riski, vitamin, kalsiyum ve protein bakımından düşük olan uygunsuz beslenmedir. Diyet alanındaki önleme, protein, kalsiyum, D vitamini ve K vitamini dahil olmak üzere beslenme eksikliklerini tamamlamaktır. Tüm besin maddelerinin sağlanması normal kemik sağlığının korunmasına yardımcı olur.
Günlük diyetinizdeki kalsiyumun, kalsiyum emilimini artıran, laktoz içeren süt ürünleri ile birlikte verilmesi tavsiye edilir. Kalsiyum kullanan hücrelerin aktivitesi akşamları en yüksektir. Bu nedenle, beslenme uzmanlarının önerilerinin aksine, akşamları kalsiyum yönünden zengin ürünlerin tüketilmesi gerekmektedir.
Kısıtlayıcı kilo kaybı diyetleri, düşük protein diyetleri ve açlık, kemik kaybını hızlandırır ve osteoporoz gelişimini destekler.
Osteoporozu önlemek için hangi vitaminleri diyet içermelidir?
- D Vitamini (balık, süt ve süt ürünleri)
- K vitamini (yapraklı sebzeler, balık)
- C Vitamini (meyve ve sebzeler)
Osteoporoz riskini ne arttırır?
- fosfat içeren ürünler (E338, E339, E340, E341, E343, E450, E451, E452)
- oksalat içeren ürünler (ıspanak, ravent, kuzukulağı, kahve, çay gibi)
- aşırı tuz
- alkol ve sigara